PUZZLE’IN TARİHİ
29 Ocak, “Dünya Puzzle Günü” olarak kutlanıyor. Birçok kez kullanılabilmesi, bozulup tekrar birleştirilmesi, stresi azaltması, odaklanmayı sağlaması, beyin kaslarını çalıştırması ve hafızayı geliştirmesi gibi faydaları bulunan puzzle’lar, 18. yüzyıldan bu yana hayatımızda. Türkçesi “yapboz” olan puzzle’ların ilginç tarihini kendi gününde listeledik.
Puzzle, insanların zihinlerini zorlayan ancak bu yoğun uğraş esnasında oldukça eğlendiren bir oyun türüdür. Puzzle tarihi, Antik Mısır ve Yunan uygarlıklarına kadar uzanmaktadır. Antik Mısır’da insanlar çeşitli yapbozlar oluştururken, Yunan filozofları ise puzzle ile öğrencilerine çeşitli mantık problemleri çözdürmeyi amaçlamıştır. İlk yapbozun 1760’ta, Londra’da, haritacı ve ahşap oymacısı John Spilsbury tarafından yapıldığı kabul edilir. Spilsbury, ilk puzzle olarak dünya haritasını sert bir tahta üzerine yerleştirip ülkelerin sınırlarını mobilyacılıkta kakma işinde kullanılan testere ile keserek hazırlamıştır. Bu harita puzzle, İngiliz çocukların coğrafya derslerinde 1820’ye kadar bir eğitim aracı olarak kullanılmıştır.
1880 yılında pedallı testerenin icat edilmesinden sonra puzzle yapımı kolaylaşır ve İngiltere’de bu puzzle’ların adı “jigsaw puzzle” olarak anılır. 1900’lerde, kontrplakların kullanılmaya başlanmasıyla resimler ön tarafa yapıştırılırken, plakanın arka tarafında kesilecek yerler kalemle işaretlenir ve kesim işleri de daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bu da puzzle’ların yaygınlaşmasını sağlayacak sürecin başlangıcı olur. Bugün bildiğimiz formattaki karton puzzle’lar, yine 1900’lü yıllarda ortaya çıkar. Daha çok çocuklar için yapılan puzzle’ların hem karton hem de ahşap olanını bulmak mümkündür fakat ahşaplar dayanıklı olduğu için pahalı olsa da daha çok tercih edilir.
1908’de 500 parça ahşap yapboz 5 dolardır. O yıllarda ortalama aylık gelirin 50 dolar olduğunu düşünürsek pahalı sayılabilecek olan puzzle’ları zenginler hafta sonu eğlencesi olarak tercih etmiştir. O dönemde yapılan çocuk puzzle’larında bittiğinde ortaya ne çıkacağını gösteren resim bulunurken; yetişkinler için üretilen puzzle’larda ne çıkacağını gösteren herhangi bir resim bulunmaz. Puzzle’ı satın alan kişi yaparken ortaya nasıl bir görsel çıkacağını puzzle bitene kadar bilmez. 1920-30 yılları arasında puzzle altın yıllarını yaşamaya başlar. Yeni pazarlama stratejileriyle doğa resimleri ve teknolojik gelişmeler puzzle’lara konu olur ve puzzle daha çok ilgi görür. Bir başka strateji de puzzle’ları daha da karmaşık ve zor yapmaktır; böylece puzzle’lar çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekmeyi başarır. Ancak yine de bu puzzle’ların, o dönemlerde, diş macunu gibi ürünlerle birlikte promosyon olarak verildiğini hatırlatmak isteriz.
1930’lu yıllara gelindiğinde puzzle’lar herkesin alabileceği etiket fiyatıyla piyasaya girer. Tüm dünyada yaşanan ekonomik bunalım sonucu işsiz sayısının artmasıyla stres atmak için ilaç görevi gören puzzle’lar haftalık olarak üretilir ve çok ilgi görür. Dışarıda para harcamak yerine evde puzzle yapmak aile bireylerini bir araya getiren eğlenceli bir aktiviteye dönüşür. Haftalık hazırlanan 12.000 parçalı puzzle üretimi, haftalık 20.000 parça puzzle’lar ile devam eder. İşsiz olan Frank Ware ve John Henriques, mutfakta keserek hazırladıkları puzzle’lar ile piyasaya uygun fiyatlı giriş yaparak fiyatların düşmesini sağlar. Gördükleri ilgi üzerine kişiye özel puzzle yapmaya başlayan ikili, sinema sanatçıları ve zengin kişiler için puzzle hazırlayacak kadar ünlenir. Bu puzzle üzerine, kişilerin isimleri ve doğum tarihleri gibi istenilen özellikler eklenebilir.
20. Dünya Savaşı sonrası yaşanan ekonomik buhran, puzzle satışlarının düşüşe geçmesine neden olur. Artan maliyetler firmaları karton puzzle üretmeye iter. Ünlü Amerikan firması Springbok, “Convergence” ismini verdikleri puzzle serisi ile ünlü ressamların resimlerini basmaya başlar ve bunun dünyanın en zor puzzle’ı olduğunu iddia eder. Bu konuda çok da haksız sayılmaz çünkü soyut dışavurumcu ressam Jackson Pollock’un, puzzle için karmaşık sayılabilecek eserlerini basma riskini göze alarak iddialarını sürdürürler. Yapbozlar ilgi görür ancak artık ahşap yapbozlar üretilmez; 1970’lere gelindiğinde iki ünlü İngiliz puzzle markası piyasadan çekilir. Puzzle tutkunları için bu durum gerçekten üzücü bir durum olurken, Steve Richardson ve Dave Tibbets tahta puzzle üreten markaları “Stave Puzzle” ile üç boyutlu puzzle üreterek piyasaya yeni bir soluk getirir. 20. yüzyılın başlarında ise, köpük puzzle’lar ortaya çıkar. Günümüzde puzzle oyunları çok çeşitli türleri ve zorluk seviyeleri ile insanların zihinlerini zorlamaya ve eğlendirmeye devam etmektedir.
5,660 okunma